İki yıl önce Antakya da var olan PRİNA depolarının çevreye verdiği kokulardan rahatsızlık duyarak bu ürünün sanayi tesislerinde yakıt olarak kullanılacağını düşünerek harekete geçen Güzelmansur “Başta sanayi sektörü olmak üzere yakıt alanlarının artırılması gerektiğini düşündüğüm prinanın petrol kadar değerli olduğunun farkında değildik. Araştırmalarım sonucunda Prinanın alternatif enerji kaynağı olması edeniyle her zeytin ağacının potansiyel bir petrol kuyusu olduğunu gördüm. Antakya Organize Sanayi Bölgesi nde 20 bin m2 açık alan üzerinde 3 bin m2 kapalı alana sahip bir tesis kurdum.Yaklaşık iki yıl üzerinde çalıştığım ve projelerini kendim çizerek kurduğum makine ile toz halindeki Prinayı kimyasal hiçbir katkı maddesi kullanmadan presleyerek fındık şekline dönüştürdüm. Kömür ve doğalgazla çalışan tesislere ürünümüzü bu şekilde satmaya başladım.” dedi.
Prina, sanayi tesislerinin buhar üretimi ve ısınma ihtiyaçlarında gerekli enerjiyi karşılamak için yakıt olarak kullanılmaktadır.
ürünün kömürde olduğu gibi 4000–4500 kcal/kg enerji sağladığını, elde edilecek verimin yanında maliyetinin düşüklüğünü Doğalgaz ve kömür kullanımına göre % 20 ila %50 arasında önemli maliyet avantajları olduğunu anlatan Güzelmansur, “Yapılan bilimsel araştırmalara göre Kül oranı %3–5, Kükürt oranı ise % 0,15. Yani kükürt yok gibi. Yoğunluk ise 0,57 gr/cm3. Düşük maliyetli oluşu, yüksek ısıl değeri, yenilenebilir oluşu, çok düşük kükürt içeriği ve düşük emisyon değerleri ile prina tam bir çevreci yakıt. Klasik sistemle yakıldığında linyit kömürün %15 i yanmazken prinanın tamamı yanıyor,” dedi.
Sanayicileri her anlamda sevindiren yakıtın bazı fabrikaların prinayı linyitle karıştırıp yakarak verim artırıldığını vurguladı.